Rovaniemi – Lapland

Lapland’ın Finlandiya’da kalan bir parçasını ziyaret ettik geldik. Burası bize bitmeyen bir masal alemi gibi geldi. Böyle hissetmemizi sağlayan en önemli etken sanırım her yerin karla kaplı olması. Tabi bir de Santa Claus Köyü. Bu köye girdiğinizde yılbaşı masalı başlıyor sanki. Her tarafda süslü hediyelikler hatta Noel Baba’nın çalışma ofisi gibi bir takım yerler var. Bu güzel köyde bizim dikkatimizi daha çok Ren Geyikleri ve Huskyler çekti.

Lapland bir kaç ülkenin topraklarında kalmış olan ilginç bir bölge. Bir kısmı Norveç’de, bir kısmı İsveç’de ve bir kısmıda Finlandiya’da yer alıyor. Bizim gittiğimiz Rovaniemi ise Finlandiya Lapland’ın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri. Lapland’da yaşayan bölgenin yerlilerine Sami (Soumi) deniyor. Bu insanların genelde en büyük geçim kaynağı geyikler. Zaten bölgede neredeyse insan sayısından daha fazla geyik yaşıyor. Her yıl yaz bitiminde doğadaki geyikleri yakalayıp sürülerine katıyorlar. Bir çok büyük geyik çiftliği var. Yakalanan geyikler bu çiftliklerde tutuluyor ve hepsine bir işaret konuyor. Böylece hangi çiftliğe ait oldukları belli oluyor. Her çiftliğin kendine özel armaları var. Geyikler bir kere işaretlendikten sonra sorun yok. Bir başka çiftliği de gitseler sahiplerine iade ediliyorlar. Bu hayvanların bir kısmı turistlerin kızaklarını çekmekte kullanılıyor. Bu iş için kullanılanların büyük çoğunluğu daha güçlü oldukları için erkeklerden oluşuyor. Bir kısmı yenmek üzere kesiliyor.

Her yıl boynuzları düşüyor ve sonra yeniden çıkıyor. Bu boynuzlardan da bir çok hediyelik eşya yapılıyor. Derisinden bendir benzeri bir müzik aleti üretiliyor. Ayrıca geyik kebabı oldukça lezzetli, yemenizi tavsiye ederim. Yani geyik sürüsü olan bir çiftlik geyikleri çok amaçlı kullanarak para kazanıyor. Kızak çekmenin yanı sıra bu çiftliklere geyikleri görmeye giderseniz 6 Euro’dan başlayıp 12 Euro’ya kadar çıkan bir bedel ödemeniz gerekiyor. Ayrıca çiftliklerde öğle yemeği yeme şansınızda var. Bunu yapmanızı öneririm çünkü çiftliklerde bir çok bilgi edineceksiniz.

Lapland’ın Huskylerinden bahsetmezsek olmaz. Bu hayvanlar sevimli gözüküyorlar ama bir o kadar da vahşi olduklarını yaklaştığınızda anlıyorsunuz. Siz sevmek istediğinizde oyun amaçlı da olsa hemen sizi ısırmaya kalkıyorlar ve dişlerini gördüğünüzde biraz ürkütücü olabiliyor. Ziyaret ettiğimiz çiftliğin sahibi gelen misafirlerin kameralarını oyun oynarken parçaladıklarını anlattı. Gidecek olanları ben de buradan uyarmış olayım. Ancak bizi şaşırtan bir şey oldu bütün huskyleri mavi gözlü ve gri tüylü beklerken pek çok kahverengi tüylü ve kahverengi gözlü köpek gördük. Huskylerin bir çok çeşidi olduğu öğrendik. En çok kızak çekmekte kullanılıyorlar. Yerlerinde duramıyorlar ve kısa parkurlar onlar için çok basit geliyor. Finlandiya’nın daha kuzey bölümlerinde bu köpeklerle bir iki günlük turlar yapılıyor.

Ancak Lapland’ı ziyaret ettiğinizde çok vaktiniz yoksa bu turu Santa Claus köyünde de rahatlıkla yapabilirsiniz. Bu köyde hem Ren Geyiği hem de Husky turu için iki farklı bölüm var. Ren Geyikleri ile uzun tur yapmanızı tavsiye ederim. Kullananlar Sami yerel kıyafetleri giymiş kişiler ki kendileri de gerçek birer Sami zaten. Geyiklerle ormanın içlerine doğru girip bir beyazlık içinde seyahata başlıyorsunuz. Duyduğunuz şey sadece geyiklerin huuf huuf diye çıkardıkları sesler. Bazen birbirlerini yakalamaya çalışıyorlar. İşte o zaman ormanda keyifli anlar başlıyor. Lapland’ı küçük bir grupla ziyaret ediyorsanız Avrupa’da pazarlık olmaz diye düşünmeyin. Ren Geyiği turunda pazarlık yapın mutlaka. Rovaniemi tam kutup dairesi içinde yer alıyor. Noel Baba köyünün tam ortasında bu diarenin temsili bir çizimi var. Bir tarafında durduğunuzda kutup dairesi içindesiniz diğer tarafına geçtiğinizde değilsiniz. Burada bir fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin. Hatta kutup diaresini geçtiğinizi pasaportunuza, köyden satın alacağınız bir pul yapıştırarak kanıtlayabilirsiniz.

Rovaniemi’de yapabileceğiniz bir başka aktivite de kar motorsikleti. Bölgede bir çok göl var ancak sonbahar başlangıcında buraya kar yağıyor ve Nisan ortasına kadar hava sıcaklığı hep eksilerde kalıyor. Böyle oluncada etrafta bulunan bütün göller donuyor. Yılın 6-7 ayında bu göllerin üzerindeki buzda kar motorlarına biniliyor. Genelde sabahları Rovaniemi Köprüsü’nün altındaki gölde bu manzaraları görebilirsiniz. Elbette bu işi yapmak için kendinize bir hayli güvenmeniz gerekiyor. Havanın en iyi olduğu kış günlerinde bile sıcaklık – 8 derecelerde.

Fotoğrafa meraklı olmasanız bile akşamları bir görsel güzellik görmek istersiniz diye düşünüyorum. Biraz üşümeyi göze alıp akşamları kuzey ışıklarını görmek için açıklık alanlarda beklemeniz gerekiyor. Hava açık olduğunda görme şansınız yüksek ancak garanti değil tabiki. Bu ışıkları Eylül ile Nisan arasında görebilirsiniz ama görme şansınızın en yüksek olduğu aylar, Aralık ile Şubat. Karanlık geceler denilen uzun gecelerde kuzey ışıkları daha çok görülüyor. Genelde akşamları saat 21:00’den sonra görüldüğü söylense de buna pek itibar etmemek gerek. Çünkü biz oradayken akşam saat 20:00 civarında çıktı ve maalesef göremedik.

Lapland gibi soğuk bölgelerde son yıllarda moda olan Buz oteller var. Buraya kadar gitmişken bunlardan birinide ziyaret etmenizi öneririm. Buzdan yapılan yataklar, duvarlardaki kabartmalar, minik kilise ve buz bar görülmeye değer. Ancak burada kalınır mı konusu biraz tartışılır. Gece gündüz sıcaklığı – 5 derecede tutuyorlar. Yani bütün gece buzun üzerinde uyuyorsunuz. Altınızda elektrikli battaniye var ve postların üzerinde yatıyorsunuz ama buna rağmen her yer buz gibi. Kaldığınız yerde banyo ve tuvalet yok. Bunun için ana binaya gitmeniz gerek. Gece asla tuvalete gitmek istemezsiniz. Birde bulunduğunuz bölgede bolca vahşi hayvan olduğunu düşünürseniz hiç gitmek istemezsiniz.

Müze ziyareti sevenler için Rovaniemi’nin içinde Arktikum var ama bana sorarsanız vakit kaybı derim. Sadece kutup ayısı, moose ve geyiğin doldurunmuş halini görmek isterseniz gidebilirsiniz. En çok bunlar görülmeye değer. Bir de Rovaniemi Kilisesi var. 1950 yılında yapışmış. Aslı 1944 yılında savaşda yıkılnca yerine bugünkü kilise yapılmış. Hep çok eski kiliseleri görmeye alıştığımız için içine girince kilise yeni geliyor. Ama görülmeye değecek güzellikde. Tabi bir de görmeniz gereken Ranua hayvanat bahçesi var. Burası Rovaniemi’ye yaklaşık 73 km civarında. Burada en çok ilgi çekenler ise kutup ayıları ve ren geyikleri. Buraya bir kere geldim her şeyi yapmalıyım diyenler için Kemi’den kalkan Sampi buz kıran gemisi ile bir kaç saatlik gezinti seçeneğiniz var. Bunun ücreti 250 Euro kişi başı. Bu turda cesaretiniz varsa, buzlu sularda dalış elbiseleri ile bir kaç dakika yüzebilirsiniz.

Büyüleyici Kuzey Işıklarını görmek için bireysel seyahat edebileceğiniz gibi yurtdışı turlarını da tercih edebilirsiniz. Avrupa Rüyası Kuzey Işıkları turu ile Finlandiya’nın Rovaniemi şehrine gidebilirsiniz. Kuzey Işıkları avına çıkıp sırasıyla snowmobile safari, husky kızak deneyimi, ren geyiği çiftliği ve sürüyüş deneyimi, Snow Castle ve Noel Baba’nın kasabası Santa Claus deneyimlerini yerinde yaşabilirsiniz. Sömestr ve 14 Şubat Sevgililer gününde Avrupa Rüyası ile Kuzey Işıklarını görebilirsiniz.

Lapland’a gitmek için doğru zaman kesinlikle kış ayları. Bunun için uçak bileti ucuzken alırsanız karlı çıkarsınız. Türkiye üzerinde direkt uçuş yok, fakat önce Finlandiya uçak bileti alarak, oradan da Rovaniemi’ye ulaşabilirsiniz. Lapland’a küçük bir grup gitmek isterseniz korkmadan araba kiralayabilirsiniz. Bütün yollar buz ama lastikler çivili olduğu için kaymadan güvenle gidebiliyorsunuz.