Mandalay, U Bein Köprüsü ve Tapınaklar

8 Mayıs 2017 · Zehra Arslan

Mandalay deyince ilk aklıma gelen yer U Bein Köprüsü. Elbette Mandalay sadece bu köprüden ibaret değil; ancak bizim gibi fotoğrafçıysanız en ilgi çekici ve en çok vakit geçireceğiniz yer burası. Mandalay, Myanmar’ın iç kesimlerinde yer alan ve Yangon’dan sonra ülkenin ikinci büyük şehri ünvanını taşıyan, çok keyifli bir şehir. Mandalay’ın nüfusu yaklaşık 1,5 milyon ve ticari olarak da ülkedeki en güçlü şehirlerden biri.

Daha önceki yazılarımızda Myanmar hakkında oldukça geniş bilgiler vermiştik. Myanmar Yemekleri, Myanmar Vizesi, Myanmar Parası, Myanmar’da görülecek yerler vb. konuları öğrenmek için Myanmar Gezi Rehberi sayfamıza bakabilirsiniz. Şimdi Mandalay’a biraz daha yakından bakalım.

Mandalay’da Gezilecek Yerler

En başta yazdığım gibi ilk görmenizi tavsiye edeceğim yer U Bein Köprüsü olacak. Köprü Taung Tha Man Nehri üzerinde inşa edilmiş 1850 gibi hayli eski bir yapım yılına sahip. Dediklerine göre dünyada tik ağacından yapılmış bilinen en eski ve uzun köprü. Uzunluğu 1200 metre. Başlangıçta tamamı ahşaptan yapılmış ancak şimdilerde bir kısmı hasar gördüğü için beton dökülerek onarılmış. Bu kısım köprünün estetiğini bir miktar bozuyor. Bu köprüyü fotoğraflamak için en güzel zaman sabahın erken saatleri veya akşam üzeri gün batımı. Ahşap malzeme güneş ışıkları ile birlikte oldukça estetik görüntüler sunuyor.

U Bein köprüsü fotoğraflandıktan sonra hemen yanındaki Budist Mahagandayon Tapınağı‘na giderek rahiplerin öğle yemeği molalarını görüp fotoğraflayabilirsiniz. Önce tüm rahipler tapınağın ortasındaki yolda uzun bir sıra oluşturuyorlar sonra yemekhanelerine doğru yürüyorlar. Her gün doğarken topladıkları yiyecekleri açıp burada tüketiyorlar. Halk ne verirse onu yiyorlar. Ancak halktan manastıra gelen yardım yiyeceklerinin pişirildiği bir de mutfakları var. Bu manastır fotoğrafçılar açısından görüntü olarak çok estetik değil ancak yine de bir hayli fotoğraf çekeceğiniz bir tapınak.

Mandalay’dan, Irrawaddy Nehrini tekne ile geçerek ulaşabileceğiniz Mingun‘a mutlaka gitmenizi öneririm. Tekne yolculuğu yaklaşık 45-50 dakika sürüyor. Yolda çok güzel manzaralar göreceksiniz fotoğraf makineniz hep hazır olsun. Mingun’a gelince ilk görmenizi önereceğim yer ise benim dantel pagoda dediğim ama asıl adı Hsinbyume Pagoda olan beyaza boyanmış estetik bir pagoda. Pagoda ismini burada doğum yaparken ölen Prenses Hsinbyume’den almış. Yapıyı prensesin eşi yaptırmış. Çok estetik çok fotoğraflık bir mekan.

Mingun’da muazzam bir görüntüye sahip ancak yarım bırakılmış bir stupa Pahtodawgyi‘i ziyaret edebilirsiniz. Bu stupa inşatı başlatıldığında rivayete göre inşaat bittiğinde yapı inşa ettiren kralın öleceği ya da yapı tamamlandığında şehrin yerle bir olacağı kehanetleri yapılmış. Bu nedenle yapımı önce yavaşlatılmış kralın ölümünden sonra da tamamen durdurulmuş. 1839 yılında bir büyük deprem sırasında hayli hasar alan yapının bu hasarı çok uzaktan bile görülüyor.

Yolunuzun üzerinde karşılaşacağınız başka bir güzel yapı ise monoblok kayaya oyularak yapılmış dev bir Mingun Elephant Statue (fil heykeli) olacak. Genellikle yanında hızlıca geçilerek gidilen bu yapı bence biraz da olsa ilgiyi hakediyor.

Mingun’da ilginizi çekecek bir başka görüntü ise bir zamanlar dünyanın en büyük çanı olarak ün yapmış 90 tonluk Mingun Bell olarak bilinen dev çan olabilir. Şimdilerde daha büyüğü yapılana kadar dünyanın en büyük ikinci çanı ünvanını taşıyor. Myanmar halkı bu çanın içine girip fotoğraf çektiriyor.

Mingun’da fotoğraf için ziyaretleriniz bitince yol üzerinde kurulu olan alışveriş yerlerine bakabilirsiniz. İlginizi çekecek bir çok tekstil ürünü ve hediyelik eşya satılıyor. Fiyatlar çok yüksek değil her yerde olduğu gibi elbette biraz pazarlık edebilirsiniz.

Mandalay’da görmenizi tavsiye edeceğim son yer yine kısa bir tekne yolculuğu ile ulaşabileceğiniz Bagaya Manastırı. Tekne ile yanaştığınız yer mevsime bağlı olarak yürüyemeyeceğiniz kadar çamurla kaplı oluyor. Bu çamurlu yolu ancak at arabalarına binerek geçebiliyorsunuz. Bu atlı yolculuk yaklaşık yarım saat kadar sürüyor. Yol yine çok keyifli; ama biraz sarsıntılı ve bazı kısımları tozlu topraklı. En sonunda ulaşacağınız Bagaya Manastırı ise tamamen ahşaptan 1593 yılında inşa edilmiş çok estetik, çok fotoğraflık ve içinde ışık oyunları olan bir manastır.

Mandalay’a Nasıl Gidilir ?

Mandalay’a Türkiye’den gelmenin iki yolu var. İlki önce Yangon’a uçmak ve oradan kara yolu Mandalay’a ulaşmak veya yine Türkiye’den direkt Mandalay’a uçmak. Ancak bir çok uçak direkt Mandalay’a uçmuyor bunun için bir gün Bangkok’da kalmanız gerekebilir. Bilet maliyeti Yangon’dan daha fazla. Bana sorarsanız en iyi yolu Yangon’a gelmek ve oradan kara yolu ile Mandalay’a ulaşmak.

Myanmar hakkında detaylı bilgi için, Myanmar Yemekleri, Myanmar Vizesi, Myanmar Parası, Myanmar’da görülecek diğer yerler, Arakan Bölgesi vb. konuları öğrenmek için Myanmar Gezi Rehberi sayfamıza bakabilirsiniz.

Mandalay, U Bein Köprüsü ve Tapınaklar

Mandalay deyince ilk aklıma gelen yer U Bein Köprüsü. Elbette Mandalay sadece bu köprüden ibaret değil;…

azgezmis.com

Yorumunuz?