İskilip

27 Aralık 2013 · Zehra Arslan

İskilip, Çorum’un köklü değerlerinin yaşatıldığı tarihi ve güzel bir ilçesi. Yerleşim bir hayli eskiye dayanıyor. Bir Sümer destanı olan meşhur Gılgamış Destanında dahi adı geçen bir yerleşim yeri. Burada yerleşim yontma taş devrinde başlamış ve bugün adı bilinen bir çok uygarlık buradan geçmiş. Bunlar içinde bir kaç uygarlığı sayarsak Hattiler, Hititler, Frigler, Roma ve günümüze daha yakın olan Bizans’ı sıralayabiliriz. Ancak bugün bölge en çok Hitit uygarlığı ile anılmakta. Bu uygarlıkdan kalan bir çok önemli eser bu çevrede yer alıyor.

iskilip-azgezmis.com

Hititler hakkında detaylı bilgi vereceğim ama öncesinde biraz İskilip’i anlatmak istiyorum. Fotoğrafçılar bugünlerde bu ilçeye rağbet gösteriyorlar. Eski mahalleleri, Osmanlı’dan kalma arastası ve yine Osmanlı dönemine ait doğal tek parça kaya üzerine inşa edilmiş olan kalesi ile, en önemlisi de son derece güler yüzlü insanları ile bir değerdir İskilip. İlçeyi gezmeye eski mahalleleri ile başlayabilirsiniz. Ancak eskinin görkemli evlerinin büyük çoğunluğunun yıkılmaya yüz tuttuğunu ve terk edilmiş olduğunu göreceksiniz. Kaleyi tüm haşmeti ile karşıdan görüp üzerinde oturduğu kayayla birlikte fotoğraflayabileceğiniz gibi içinde hala devam eden yaşamı da fotoğraflayabilirsiniz. Kale içinde bugün yaklaşık 30 kadar ev mevcut ve bu evlerde yaşam devam ediyor. Kaleye ya da kayaya çıktığınızda ise bu sefer İskilip’i yukarıdan göreceksiniz. Tek parça bu kayanın alt kısımlarında Roma dönemine ait mezar kalıntıları yer alıyor.

iskilip-azgezmis.com

İlçenin içindeki arastanın bir kısmı bugün yenileniyor. Arasta aslına uygun yapılmaya çalışılarak küçük birbirine bitişik dükkanların kepenkleri tek tip ahşapdan yapılıyor olsa da bu görüntü bana her zaman fazla yapay geliyor. Bu küçük dükkanlarda ayakkabı tamircisi, nalbur, hediyelik eşya satıcısı gibi küçük esnaf yer alıyor. Çarşının yenilenmemiş bölümünde ise hasırcı, semerci, ahşap satıcıları, ayakkabı tamircisi, berber gibi yine küçük esnaflar var. Ancak her zaman olduğu gibi İskilip’de son iki semerci kalmış durumda. Onların da yaşları bir hayli var, kısaca onlar gittiğinde İskilip’de semer yapımı artık tarihe karışacak.

iskilip-azgezmis.com

İskilip’e yaklaşık 1,5 saatlik bir mesafede Alacahöyük ziyaret edilebilecek alanlardan biri. Ancak hemen uyarayım Hitit’lerin bu yerleşim yerinde görebileceğiniz ayakta kalan pek fazla eser yok. Görebilecekleriniz sfenksli kapı, kral mezarı kalıntıları, surların bir kısmı, tapınak ev kalıntıları, su kanalı kalıntıları. Bunlar içinde en etkileyici olan şehrin girişindeki sfenskli kapı. Sfenkslerin kapı girişlerinde olma sebepleri şehri korumaları. Sfenklerin ön kısmında yer alan duvarlarda ise bir çok ritüel kabartma olarak resmedilmiş.

iskilip-azgezmis.com

Hint, Avrupa kökenli olan Hititlere biraz yakından bakarsak günümüzde de hala devam eden bir çok adetin Hititlerde de var olduğunu görürüz. Şaşırtıcı şekilde başlık parası olması, nişan yapılması, çeyiz geleneği ve bu çeyizin evde sergilenmesi adetleri Hititlerde ki adetlerden bazıları. Başlık parasında ise bugüne gelmeyen başka bir ilginçlik var o da bir aile kızını nişanlayıp vermekten vazgeçerse iki misli başlık parasının erkek tarafına geri ödenmesi. Gelin baba evinde ölürse çeyizi damat tarafına kalmıyor baba evine geri getiriliyor. Hititler adil yaşayan bir uygarlık, Hammurabi kanunlarıdan sonra ilk yazılı kanun yapıcılar. Kadına yönelik korumacı kanunlar ilk kez Hititlerde görülüyor. Örnek vermek gerekirse boşanma serbest hale getiriliyor. Bir başka ilk ise tarihte bilinen ilk yazılı barış antlaşması olan ve Mısır ile imzaladıkları Kadeş Antlaşması. Kil tablete çivi yazısı ile yazılmış olan bu antlaşmanın küçük bir kısmı bugün İstanbul Arkeolji Müzesinde. Geri kalan kısmı ise Berlin’de Pergamon Müzesinde yer alıyor.

iskilip-azgezmis.com

Hititler özgürlükçü olmaya da çalışmışlar. Tarla işlerinde kullandıkları köleri var, ancak köleler özgür insanlarla da evlenip belli miktarda toprağa sahip olabiliyorlar. Güçlü bir uygarlık olan Hititler fetihler sonrasında gittikleri topraklardaki dinlere ait tanrıları da ülkelerine getirmişler ve din çok tanrılı bir hal almış bu dönemde. Bu nedenle Hititler denince bin tanrılı din dendiği ilk akla gelenlerdendir. Bir çok tanrı içinde çok önemli iki tanrıları var. Fırtına tanrısı Teşup ve güneş tanrıçası Arinna. Bu tanrıları duvar resimlerinde de görmek mümkün. Tanrılar uzun sivri şapkalı ve sivri uçlu terliklerle tanrıçalar ise pileli etek ve konik şapkalarla resim edilmişler. Gelelim, Alacahöyük sonrasında görebileceğiniz bir başka Hitit merkezine Boğazkale ve Yazılıkaya’ya.

alacahoyu-azgezmis.com

Boğazkale ve Yazılıkaya, Alacahöyük’e yaklaşık 35 km. Hattuşa yada bugünkü ismi ile Boğazkale Hititlerin başkenti. Ören yeri bugün 6 km’lik bir alana yayılmış durumda. Ancak çok heveslenmeyin burada da görüp göreceğiniz sadece görkemli giriş kapıları. Bunlar dışında kalan pek bir şey yok malesef. Unesco 1986 yılında bu güzel Hitit şehrini dünya kültür mirasına kattı. Çok fazla tarih anlatıp sizleri sıkmak istemiyorum. Bu ören yerini araba ile gezmenizi öneririm çünkü bir kaç kilometreye yayıldığı gibi dik yokuşlar da çıkmanız gereken bir yerleşim. Hattuşa’ya 2 km mesafede Yazılıkaya açık hava tapınağı yer alıyor. Burası da duvar resimleri açısından görülmeye değer bir mekan. Hititler deyince hep gördüğümüz 12 cehennem tanrısının yürüyüşünün tasvir edildiği duvar resmi bu tapınağın B odasında yer alıyor. Tapınak A ve B odalarından oluşuyor. Eğer giderseniz B odasında göreceğiniz nişler orijinal olup burada bir gömü bulunduğu düşünülmektedir. Gömü derken hazine değil ölmüş birinin gerçekten gömülmesinden bahsettiğimi belirteyim de bir saldırı olmasın mezar odasına. Bugün kemikler bu nişlerin içinde mevcut değilller.

hattusa-azgezmis.com

Eğer fotoğrafçı ve gezginseniz bu bölgeyi görmek için bir kaç gününüzü rahatlıkla ayırabilirsiniz. Bir gün İskilip için, ertesi gün Boğazkale, Alacahöyük, Yazılıkaya, Osmancık’da fotoğraf çekebileceğiniz bir yerleşim ve biraz Çorum’un içi sonraki günlerde de köylere gidebilirsiniz. Köylerde oldukça zengin fotoğraflık malzeme var ancak birbirlerine çok yakın değiller bu nedenle zaman ayırıp gezmeniz gerek.

Yemeğe merakınız varsa İskilip Dolmasını deneyebilirsiniz en iyi yapan yerlerden bir tanesi Seyir Tepe. Buraya önceden haber verirseniz sizin için bir hazırlık yapıyorlar telefonu (0364) 511 29 99. Tabi ki Çorum’a gidip leblebi almadan gelmek olmaz. Bunun için neredeyse her yerde karşınıza bir çok değişik tür leblebi çıkacak. Konaklama için size Hattuşili oteli önerebilirim. 2013 yılında açılmış temiz bir otel. Telefonla ulaşmak isterseniz (0364) 225 61 61. Biraz daha lüks seviyorsanız Anitta Otel (0364) 213 85 15 veya Dalgıçlar Otel’i de deneyebilirsiniz (0364) 223 09 09. Bahsettiğim otellerin hepsi Çorum ilinde yer almaktalar.

İskilip

İskilip, Çorum’un köklü değerlerinin yaşatıldığı tarihi ve güzel bir ilçesi. Yerleşim bir hayli eskiye dayanıyor. Bir…

azgezmis.com

Yorumlar

  • Merhabalar İSDAK Olarak Burak beyin sorusuna cevap olacağına inandığım bir bilgiyi sizle paylaşmak isterim.
    Nike sağ bacağını bükerek dizini ileri çıkarmak suretiyle sağ yanının üzerine yatmış ve vücudunun göğüs kısmını yere yapıştırmış. Sol bacağını hafifçe bükerek geriye uzatmıştır. Ayakları küçüktür. Karın ve göğüs etleri inhinalı hatlarla belli edilmiştir. Sağ omzunun hizasından bir kanat çıkarılmıştır. Bu kanat 10 cm yüksekliğinde ve bu kadar genişliğinde dik olarak yukarı çıktıktan sonra orak gibi bir inhina yaparak önden geri doğru dönmüş ve dışarıda bir çıkıntı içeride de buna mukabil bir girinti meydana getirmiş ve bu suretle kanadın ucu alınlığın meyilli hattında son bulmuştur. Yandan gösterilen gözü bilinemeyecek hale gelmiştir. Kulağı küçük, çenesi sivri burnu ince ve uzun gözler bademsidir. Elinde üççatal kırbaç gibi bir şey tutmaktadır. Uzatmış olduğu sol eliyle kırbacın altından sağ eliyle de üstünden tutmuştur. Bu kırbacı karşısındaki sfenkse vurmağa hazır gibidir. Kabartmanın derinliği 1cm adamın oradaki boyu da 1 metre tahmin olunmaktadır.
    Alınlığın sol köşesinde bir tane sfenks olup bunun ön ayakları karşısında yatan nikeye doğru uzatılmış ve aşağıdan yukarı kıvrılmıştır. Pençeleri adeta insan parmakların benzemektedir. İnsan başına benzeyen kafası bilinmeyecek hale gelmiştir. İnsan gövdesi adeta aslana benzemekte ve karnının altından memeleri görünmektedir. Arka ayakları belli değildir.

    • Hasan Bey, çok detaylı ve güzel anlatmışsınız teşekkürler.

  • Tamamdır, ilginiz için teşekkür ederim. :)

  • Merhaba,
    Buralı birisi olarak bir şey sormak istiyorum. Yukarıdaki resimlerden ikincisinde kayaya oyulmuş pencere, kapı vb. oymalar var. O oymaların bulunduğu yerin 100m sağında yine aynı şekilde bir pencere oyması vardı. Pencerenin üzerindede iki figür işlemesi var. Bu figürler dikkatinizi çektiyse anlamları ile ilgili yorumunuzu alabilir miyim? :)

    • Burak Bey,
      ikinci defa geldiğimde bu duvar resimlerini inceleyip size bir cevap verebilmeyi umuyorum.

Yorumunuz?