Varanasi

18 Aralık 2018 · Zehra Arslan

Hindistan’a gitmeyi yıllardır çok pis olduğunu düşündüğüm için erteliyordum. Ancak itiraf etmeliyim ki beklediğimden daha temiz buldum, belki de kendimi çok daha pis bir yer görmeye hazırlamıştım. İlk durağımız Hindistan’ın en kutsal şehri Varanasi oldu (Bazı yerlerde Banaras ya da Baneras olarak geçiyor). Beklediğimden temiz demiştim ya hani bu Varanasi için geçerli değil. Bu şehir oldukça pis, fakat bir o kadar da mistik ve fotoğrafik. Tanrı Şiva’nın kenti Varanasi için en iyi tanımlama mistik kelimesi sanırım.

varanasi

Şehrin Ganj’a inen (yerel adıyla Ganga) caddesinde sağlı sollu yerleşim yerleri var. Sokaklar tam bir labirent gibi ve oldukça dar. Bu sokaklarda yayalar, motorlar ve sokak satıcıları ile hayat olabildiğince hızlı ve gürültülü akıyor. Yaşam tam bir karmaşa ve her yanda renkli kıyafetleri ile dolaşan kadınlar, sokak berberleri, sokak satıcıları, hatta sokak dişçileri ile dopdolu bir fotoğraf cenneti. Ancak bu karmaşada fotoroğraf çekmek hiç kolay değil.

Hindistan’da herhangi bir motorlu aracın kontağı açıldığında korna neredeyse otomatiğe bağlanmış gibi kullanılıyor. Tüm kamyonların arkasında “Blow Horn” yani patlat kornayı yazıyor. Herkes frene basmadan ilerliyor ve kornaya köküne kadar basarak yola devam ediyor. Öyleki küçük kazalarda hiç durmadan yola devam ediyorlar. İşte dar sokaklarda da aynı durum söz konusu. Kornaya basarak son sürat devam eden motor, bisiklet ve tuk tuk denen küçük araçlar var.

Sokaklarda bol miktarda çöp yığınları, bunları yiyen inekler ile onlara eşlik eden gelincikler, fareler, köpekler Varanasi’nin doğal tablosunu oluşturuyor. Ayrıca inek pisliklerinin her yerde olduğunu unutmadan yazayım. Her an üzerine basabilirsiniz.

varanasi

Ganj nehrinin kenarına indiğinizde ise korna seslerinden kurtulup nehirdeki ritüelleri seyre dalıyorsunuz. Her gün burada, günde iki kere olmak üzere doğan günü karşılamak, batan günü uğurlamak ve günahlarından arınmak için insanlar özel olarak yapılmış basamaklardan Ganj’a girip yıkanıyor. Bu basamaklara Ghat adı veriliyor. Bu yıkanma sırasında küçük taslara Ganj suyunu doldurup güneşe doğru dökerek günü selamlıyorlar. Sabah çok erken saatte bir kayık kiralarsanız tam karşıdan Ganj’daki ritüelleri ve şehri günün ilk ışıkları ile sisli gizemli bir halde fotoğraflayabilirsiniz.

varanasi

Akşam olduğunda ise Ganj’ın kenarında her gün Aarti adı verilen bir tören düzenleniyor. Birkaç farklı yerde düzenlenen bu törenlerde farklı okullardan öğrenciler yarım saat süre ile biten güne veda ediyorlar. Törende ses, ateş, su, duman ve gül yaprakları kullanılıyor. Bu tören meydanı dolduran yüzlerce insan tarafından izleniyor ve zaman zaman herkes törene ilahilerle eşlik ediyor. Muhteşem bir görsel ritüel ve hava şartları ne olursa olsun 365 gün boyunca her gece 18:30’da bu tören tekrarlanıyor.

varanasi-aarti

Zamanınız varsa Varanasi’de gün doğmadan önce gatlardan birine gelin ve oradan bir kayık kiralayın. Sabah güneşi doğana kadar buradan fotoğraf çekin veya kıyı boyunca gidip sadece seyredin. Akşam üstü nehrin karşı kıyısına geçebilirsiniz. Burası hiç yerleşim olmayan bir kumsal, Ganj’ın taşmasıyla bazen sular altında kalıyor. Orada da top oynayanlar ata binenler vs. değişik aktiviteler görmek mümkün. Fakat nehrin diğer tarafıyla hiç alakası olmadığını göreceksiniz. Aynı şekilde akşam güneş batarken de bir kayık kiralamanız ve nehirde dolaşmanız iyi fotoğraflar yakalamanız açısından işinize yarayacaktır.

varanasi-aarti

Varanasi’de şehrin içinde dolaşmak için en iyi yol rikşa denen bisikletçilerle dolaşmak veya bir başka alternatif tuk tuk denen minik araçlar. Şehrin trafiği oldukça yoğun ve sokaklar çok dar. Şöförler turist gördüklerinde fiyatı yükselttikleri için her seferinde mutlaka pazarlık yapmanızı öneririm. Pazarlık yapsanız bile bindiğiniz her aracın şöförü sizden mutlaka bahşiş isteyecek bunu unutmayın ve verdiğiniz bahşişi az bulacak. Bahşiş verirken ülkedeki en düşük maaşın 100 USD olduğunu bilmenizde fayda var.

Tuktuk bizler için küçük taksi ancak aynı zamanda yerel halkın dolmuş gibi inip bindiği bir araç. Mesafeye göre değişkenlik göstersede insanlar 10 ile 20 rupi arasında bir ödeme yapıyor. Bir taksiye bindiğinizde 2 kişi için toplamda 150 veya 200 rupi vermeniz yeterli olacaktır.

varanasi

Konaklama için en az dört yıldızlı otelde kalmanızı öneririm. Otellerin standartları Türkiye’den daha düşük. Tüm alışverişlerinizde mutlaka pazarlık etmelisiniz turistlere verilen fiyatlar her zaman normalin bir kaç katı oluyor. Eğer kahvaltıyı seven biriyseniz, bu coğrafya da peynir ve zeytin kültürü olmadığından sabahları kahvaltıda peynir ve zeytin bulamayacaksınız, dilerseniz bunları valizinizde götürebilirsiniz. Akşamları yemekte verdikleri ama bizim sabahları da istediğimiz anlık pişirilip tüketilen naan isimli ekmekleri oldukça lezzetli denemelisiniz.

Varanasi

Hindistan’a gitmeyi yıllardır çok pis olduğunu düşündüğüm için erteliyordum. Ancak itiraf etmeliyim ki beklediğimden daha temiz…

azgezmis.com

Yorumunuz?