Valensiya, Paella’nın Doğduğu Yer

13 Eylül 2015 · Hakkı Ceylan

Valensiya konumu itibariyle Avrupa’da her zaman önemli bir kent olmuştur. Fakat turizm açısından son yıllarda yaptığı ataklarla kendinden daha fazla söz ettirmeye başladı. Özellikle 2005 yılında yapımı tamamlanan Sanat ve Bilim Şehri Projesi (Ciudad de las Artes y las Ciencias) ile sadece tarihi ve kültürel değerleri ve sahilleri ile değil; modern görünümü ile de gezgin ve turistleri kendine çekmeyi başarıyor. Valensiya İspanya’nın üçüncü büyük kenti ve gezginler için görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Valensiya’ya gidebilmeniz için Schengen vizeniz olması ya da yeşil pasaporta sahip olmanız gerekiyor. Kredi kartınızı her yerde rahatlıkla kullanabilirsiniz, nakit olarak harcama yapacaksanız da yanınızda euro bulundurmalısınız.

valensiya-azgezmis-1

Valensiya’ya Nasıl Gidilir?

Türk Hava Yollarının her gün Valensiya uçuşu var. Eğer biraz daha ekonomik gitmek isterseniz Alitalia veya Airfrance ile tek aktarmalı olarak İstanbul – Valensiya uçak bileti bulabilirsiniz. Başka bir alternatif ise Gemi Turları ile gitmek. Eğer Akdeniz içerisindeki limanlara uğrayan bir gemi turuna katılırsanız Valensiya’yı görme şansınız olabilir. İstanbul çıkışlı bir haftalık İspanya turları da aklınızda olsun, özellikle promosyon turlar uçak bileti dahil olarak çok uygun fiyatlı olabiliyor. Madrid ve Barselona uçuşları daha uygun fiyatlı olduğundan başka bir alternatif ise Madrid ya da Barselona’ya uçakla gelip oradan kiralayacağınız araba ile Valensiya’ya ulaşmak. Her iki şehirden de Valensiya’ya yaklaşık 3,5 saatlik bir yolculukla ulaşabiliyorsunuz.

Eğer direkt olarak Valensiya Havaalanına geldiyseniz 3 ve 5 numaralı metro hatları ile 25 dakikada şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Metro ücreti 4,9 Euro (kart ücreti ile beraber). Aero-Bus isimli havaalanı servisi ile gitmek isterseniz 2,5 Euro ödeyeceksiniz. Eğer otobüs ile şehir merkezine gitmek isterseniz 150 nolu otobüse binmelisiniz, ücreti 1,05 Euro. Tabiki en hızlısı metroya binmek. Rahat olsun, taksi ile giderim derseniz de yaklaşık 20 Euro civarında tutacaktır.

valensiya-azgezmis-2

Valensiya’da Görülecek Yerler

Ciudad de las Artes y las Ciencias yani Sanat ve Bilim Şehri kompleksinde neler yok ki; 13.000 metrekare alana kurulu bir IMAX sinema, planetaryum ve lazer ışık gösteri sistemi, 40.000 metrekare alana kurulu 3 katlı interaktif bir bilim müzesi, 110.000 metrekare ile Avrupan’nın en büyük açıkhava oşinografi (okyanus tabanını, bitki ve hayvanların hayatlarını inceleyen bilim dalı)  parkı, 75 metre yüksekliğinde ve 1470 koltuk kapasiteli Opera binası, 320 m uzunluğunda içerisinde rahatça yürüyüş yapabileceğiniz kapalı bir botanik bahçesi, özellikle spor müsabakaları ve konserler için kullanılan çok amaçlı 5000 metrekare alanlı, 6075 kişi kapasiteli kapalı bir salon. Burada yarım günden fazla zaman geçirebilirsiniz. Özellikle amatör fotoğrafçılar için grafik anlamda yakalanacak bir çok kadraj var. Vaktiniz varsa gece ışıklandırılmış halini de fotoğraflayabilirsiniz.

valensiya-azgezmis-3

Şehrin merkezinde ye alan Valensiya ana alışveriş merkezi (Mercado Central) her türlü meyve, sebze, hediyelik eşya vs. bulabileceğiniz devasa bir pazar. Eski olmasına rağmen modern bir mimariye sahip bina 1914 ten beri aralıksız çalışıyor. Turistlerin yanı sıra yerel halkın da alışveriş yaptığı mekan oldukça keyifli, mekanda 400 civarı küçük dükkan bulunuyor.

valensiya-azgezmis-5

Bu alışveriş merkezinin tam çaprazında ipek ticareti için gotik tarzda özel olarak inşaa edilmiş La Lonja’yı görebilirsiniz. Bu bina Unesco kültür mirası listesine alınmış durumda. Bu bina aynı amaçla daha önce Palma’nın İpek Değişim binası ismiyle Mayorka’da inşaa edilen binanın çok benzeri.

valensiya-azgezmis-8

Kuşkusuz Valensiya’daki en önemli yapı yine eski şehirde bulunan Valensiya Katedrali. 13 ve 15 yy. arasında inşaası tamamlanan katedral temelde gotik mimari izleri taşısa da aslında bir çok mimari stilin birleşiminden oluşuyor. Gotik, romanesk, rönesans, barok ve neoklasik stillerin harmanlanmasıyla inşaa edilen yapının içerisinde oldukça değerli tabloları da gerçek halleriyle görmek mümkün.

valensiya-azgezmis-6

Ulusal Dekoratif Sanatlar ve Seramik Müzesi (Museo Nacional de Cerámica y de las Artes Suntuarias) binasının orjinali gotik tarzda yapılmasına karşın 18. yy. da barok olarak yeniden elden geçirilmiş. Bu yapıya geldiğinizde kapısında durup dakikalarca izleyebileceğiniz bir mermer işçiliği ve emek göreceksiniz. Oldukça geniş bir arşivi olan müzede Valensiya’da üretilen seramiklerin yanı sıra dünya seramiklerinden örnekler de görmek mümkün.

valensiya-azgezmis-7

Gotik tarzda inşaa edilmiş bir başka kilise olan Iglesia de Santa Catalina nın muhteşem çan kulesini mutlaka görmelisiniz. Buranın hemen yakınların da ise Avrupa’nın en dar binasını görebilirsiniz. Binanın genişliği ise sadece 107 cm ve şu anda bir restoran olarak kullanılıyor. Yani sadece ufak bir pencere ya da kapı genişliği kadar. Onca muazzam tarihi eser varken; nedense burayı turistlere göstermeye bayılıyorlar, tabi biz de gördük. Vergi alımı binaların kapladığı cepheye göre yapıldığından bu binanın cephesi oldukca dar tutulmuş. Bir kaç katlı olan bina aslında tek bir ev.

valensiya-azgezmis-9

Torres de Serranos adıyla bilinen surlar antik kent duvarının parçasını oluşturan oniki kapıdan biri. 1398 yılında yapımı tamamlanan kuleler kenti savunma amacıyla yapılmış olsalar da sonraki yüzyıllarda soylular için bir hapishane görevi de görmüş. Şu anda halka açık olan surların üzerine çıkarak Valensiya manzarasını seydebilirsiniz. Günümüzde ise burası Las Fallas Festivalinin açılış seramonisi için kullanılıyor. Birazdan festivalin açıklama kısmına geleceğiz.

valensiya-azgezmis-11

Diğer İspanya şehirlerinde hatta Avrupa şehirlerinde olduğu gibi burada da birçok büyük ve küçük meydan bulunuyor. Sokakların, caddelerin kesişim noktalarında bulunan meydanlar hem bir buluşma mekanı, hem de yolunuzu bulmanız açısında size oldukça büyük fayda sağlıyor. Bu meydanlarda soluklanabileceğiniz restoran ve kafeler bulmanız da mümkün. En önemli meydanları arasında Plaça de l’Ajuntament, Plaça de la Reina ve Plaça de la Verge yi sayabiliriz. Tüm bunları ve daha fazlasını eski şehir de yürüyerek görebilirsiniz. İşinize yarayabilecek Valensiya eski şehir haritasına buradan ulaşabilirsiniz.

valensiya-azgezmis-10

Valensiya Plajları

Valensiya’da denize girmek isterseniz Nisan ayını beklemeniz gerekecek. Akdeniz mevsimini doyasıya yaşayabileceğiniz kentte gidebileceğiniz birçok güzel plaj var. Kış aylarında 15 C° olan deniz suyu sıcaklığı yaz aylarında 28 C° ye kadar çıkıyor.

Şehir merkezinde mavi bayaraklı Las Arenas, Malvarrosa ve El Cabañal Plajları bulunuyor. Eğer daha vahşi ve sessiz yerleri tercih ederseniz Valensiya’nın yaklaşık 10 Km dışında El Saler Plajında veya Albufera Doğa Parkı içerisinde de denize girme şansınız var. Doğa harikası Albufera’ya giderseniz paellanızı mutlaka orada yemeniz öneriliyor.

valensiya-azgezmis-12

Valensiya’da Ne Yenir, Ne İçilir?

Bu sorunun cevabı çok açık ve net, paella. Valensiya, paella’nın doğduğu yer, ilk olarak Albufera bölgesinde ortaya çıkmış bir yemek. Orjinal paella içinde sadece pirinç, et, yeşil sebzeler, kuru fasulye ve safran buluyor. Fakat zamanla içerisindeki malzemelerde değişiklik olmuş ve her türlü deniz ürünün de kullanıldığı bir hale gelmiş. Artık her türden paella bulmak mümkün, hatta mürekkep balığı ile yapılan siyah paella çeşidi bile bulunuyor.

Horchata, Valensiya’ya özgü tatlı sayılabilecek bir içecek. Badem ve tarçın tadında, çok yoğun olmayan içeceği her köşe başında bulmanız mümkün. Yer bademinden yapılan bu içecek genellikle fartons adındaki bir çeşit ekmekle servis ediliyor.

Ayrıca İspanya’nın her yerinde rahatlıkla bulabileceğiniz bir içecek olan Sangria’dan bahsetmeden geçmeyelim. Sangria şarapla yapılan ve içerisinde meyvaların da bulunduğu alkollü bir kokteyl türü. Çok sert olmadığından genellikle sürahi ile servis ediliyor.

Valensiya’da Festivaller

Valensiya bir çok ünlü festivale ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri en çok duyduğumuz Domates Festivali (Tomatina de Buñol). Valensiya’nın Bunol kasabasında, Ağustos ayının son Çarşambası gerçekleşen festivale 40.000 kişi katılıyor. Festival için 110 ton domates kullanılıyor ve her yer – tahmin edebileceğiniz gibi – kırmıza boyanıyor. Tüm domatesler Plaza del Pueblo meydanına getiriliyor ve saat 11:00 gibi domates savaşının başlangıç düdüğü çalıyor. Son bir kaç yıldır festival çok ilgi gördüğü için festival alanına girenlerden ücret almaya başladılar.

Mart ayının başında başlayıp 19 Marta kadar devam eden ve baharın gelişini kutlamak amacıyla yapılan Las Fallas karnavalı ise diğer bir festival olarak mutlaka söylenmeli. Bu festivalde kuklalar ve kartondan heykeller yapılarak tüm cadde ve sokaklar boyunca geçit törenleri yapılıyor. En çarpıcı olansa festivalin son gecesinde yapılan törenle tüm heykeller, kuklalar vb. ateşe veriliyor. Bu geceye Türkçe karşılığı ile gecenin ateşi ya da Crema de la Falla adı veriliyor. Saat 22:00 civarında ateşler eş zamanlı olarak yakılıyor. Ortalık ateş ve havai fişeklerden tam bir yangın yerine dönüyor.

Valensiya’da görülecek yerler elbette devam edip gidiyor. Bundan sonrasını gidip görmeniz için size bıraktık. Valensiya uçak bileti‘ni Türk Hava Yolları’ndan alabilirsiniz. Dönünce yorumlarınızı bekliyoruz.

Valensiya, Paella’nın Doğduğu Yer

Valensiya konumu itibariyle Avrupa’da her zaman önemli bir kent olmuştur. Fakat turizm açısından son yıllarda yaptığı…

azgezmis.com

Yorumunuz?