Harran

14 Kasım 2008 · Zehra Arslan

Şanlıurfa’ya 40-45 km mesafede olan Harran’a gitmek için sabah erkenden kalkıp yola koyulduk. Harran’ı göreceğim için içim içime sığmıyordu. Kısa bir süre sonra tabelalarda Harran yazdı. Düz bir ovanın başında bir sur göründü, surların yıkılmış olan bölümlerinden evler gözüküyordu ve motorsikletlerle buradan gelip geçen insanlar gördük.

harran-azgezmis-20121110-0032

Küçük bir tur atıp merkeze geri dönüp nereye nasıl gideceğimizi sormak istedik, işte tamda o sırada Mahmut yolumuzu kesti. Bize 4 ayrı dilde buraları gezdirip anlatabilecegini soyledi. Kendisi ile bir miktar pazarlıktan sonra belli bir ücrete anlaştık. Bizi dünyanın bilinen ilk üniversitesi olan Harran Üniversitesinin bugünkü kalıntılarının bulunduğu yere götürdü. Malesef bu üniversiteden geriye bugün yıkık bir kule ve bir kemer kalmış durumda. Fakat buna rağmen bulunduğu yerden de kaynaklanan bir güzellikle hala etkileyici olduğunu söylemeliyim. Bina yöreye has olan kesme taşlardan inşa edilmiş. Bugün ayakta kalan kule zamanın üniversitesinin gözlem evi olarak kullanılıyormuş. O dönemde buradan yetişen bir çok bilim adamı var; Bettani El-Harrani, Sabit Bin Kurra ve İbn Teymiyye bunlardan birkaçı.

harran-azgezmis-20121110-0022

Üniversiteden sonra geçiyoruz o meşhur Harran evlerine. Dıştan görüntüleri kadar içten görüntüleri de bir hayli ilginç. Rehberimiz Mahmut bizi burada bir eve götürüyor. Evde bugün yaşayan kimse yok ama müze gibi gezmeniz mümkün. İçiçe odalardan oluşan evin içinde çok az eşya mevcut ve bahçesinde Güneydoğu’da damlarda görmeye alışık olduğumuz ahşap tahtırevan ile ahşap eşyalar var. Burada bir nefes alıp çay içebilir ve evin içinde bulunan kostümleri giyerek fotoğraf çektirebilirsiniz. Buradan mahallenin içine doğru ilerleyerek konik kubbeli evlerin çatılarına çıkıp fotoğraflarını çekebilirsiniz. Bu evler yazın serin, kışın sıcak oluyormuş ancak içlerinde yaşamak ve bakımları zor olduğu için yöre halkı bugün bu evlerde yaşamak yerine beton evlerde yaşamayı tercih ediyor. Evler M.Ö VI. yüzyıla tarihleniyorlar.

Mahallenin içinden geçerek Emeviler zamanından kalma kaleye ulaşılıyor. Kalenin bir kısmı bugüne kadar gelmeyi başarmış. Burada yörenin çocuklarının bize modellik yapması sayesinde keyifli fotoğraflar çektik. Harran’da girdiğiniz anda çocuklar etrafınızı sarmaya başlıyor, eğer fotoğraf çekmek istiyorsanız içlerinden birkaçını model olarak kullanıp ayrılmadan öncede gönüllerini hoş etmek için biraz para verebilirsiniz. Ama sakın hepsinin fotoğrafını çekmeye kalkmayın sonra hepsi para için peşinize takılıyorlar. Çok vaktimiz olmadığı için öğlene doğru Harran’dan ayrılmak durumunda kaldık. Harran’a gitmeden önce bizi gezdiren genç rehberimiz ile bağlantı kurmak isterseyenler kendisine email yolu ile ulaşabilirler.

harran-urfa-bazda-magara

Mahmut’tan yakınlarda Bazda Mağaralarının olduğunu öğrenip buraya gitmeye karar verdik. Mağara Harran’a 16 km mesafede. Fotoğrafla ilgileniyorsanız kesinlikle gidip görmeniz ve fotoğraf çekmeniz gereken bir yer. Mağaraya giden yolda keyifli manzaralar var. Yollardaki ıssızlık, ağaçsız taşlı dağlar ve dağlardaki mağaralar insana biraz korku ile birlikte birazda bunları görmenin keyfini veriyor. Bazda mağarasının oluşumu oldukça eskiye dayanıyor. Şuayp şehri ve Han El-Barur şehrini inşa etmek için buradan blok taşlar çıkarılmış. Bugün mağaranın içinde büyük sutünlar ve açıklıklar bulunuyor. Yerli halkın söylediğine göre içinde yarım gün yürümelerine rağmen sonunu getiremeyip geri dönmüşler. Yani sonu kolay kolay bulunamayacak kadar büyük bir mağara. İçindeki ışık farklılıkları çok güzel fotoğraflar çekmenize yardımcı oluyor. Orta kısmında gökyüzüne açılan bir boşlukdan mağaranın içine ışık giriyor, buda iç kısmı aydınlık yaparak, ışığın sütunlar ve duvarlara çarpıp dağılmasını sağlıyor.

harran-urfa-azgezmis-20081025135

Mağaranın duvarlarında 13. yüzyıla ait arapça yazılmış kitabeler yer alıyor. Yanlız bugün girişte yer alan arapça büyük harfler sizi yanıltmasın bunlar bir film ekibi tarafından film çekimi sırasında yazılmış tarihi değeri olmayan şeyler. Böylesine güzel bir mağarada bu manzarayı görmek insanı üzüyor. İnsanları boşuna meşgul eden bir sürü aptal dizilerden birini daha çekmek için böylesine bir tarihi eserin tahrip edilmesini kabul edilir değil. Durumun böyle olması bir önce yazdığım cümleyi doğruluyor. Böyle bir zihniyete sahip olan kişilerin çektiği dizi insanlara sadece hiçlik veriyor. Neyse konumuza, Harran Bazda mağarasına geri dönelim.

Mağaranın dışında terk edilmiş gibi görünüm veren kerpiçten evlerden oluşan bir köy var. Orada bulunan tek bir kişiden, yılın bazı aylarında köy sakinlerinin gelip bu evlerde yaşadığını öğrendik. Mardin‘e doğru gitme zamanımız geldiği için Bazda mağarasına veda edip yola çıktık.

Harran

Şanlıurfa’ya 40-45 km mesafede olan Harran’a gitmek için sabah erkenden kalkıp yola koyulduk. Harran’ı göreceğim için…

azgezmis.com

Yorumlar

  • harıka bir ilçe

Yorumunuz?