Halkalı Aşura Etkinlikleri

27 Aralık 2009 · Zehra Arslan

Son yıllarda daha çok duymaya başladık Aşura etkinliklerini. Her yıl Muharrem ayının 10. gününde yapılan bir anma töreni. Ben bu yazıyı yazarken bu anma töreni Halkalı Meydan’ ında yapılıyordu yıllar sonra da hala orada yapılıyor olurmu bilemiyorum. Bu yıl bir cumartesi sabahına denk geldi eşimle birlikte sabahın erken saatinde oradaydık. Uzun süredir görmediğim birçok fotoğrafçı arkadaşımla orada karşılaştım. Zaten şaşkınlık içerisindeydim birde onca insanı sabahın o saatinde görünce daha da şaşırdım.

İnsanlar bir çok değişik yerlerden korjetler halinde geliyorlardı. Ellerinde Hz. Hüseyin’in resimleri, kafalarındaki sarı, siyah, kırmızı kurdelalarda, Ya Zehra, Ya Hüseyin, Ya Rukiyye, Gelin Fatıma, Ya Ali, yazılarını taşıyorlardı. Yavaş,yavaş bir ağızdan vay vay Hüseyin vay ve Lebbeyk (emret) Ya Hüseyin, diye bağırıp ellerini havaya kaldırıp kah kafalarına vuruyorlar kah zincire geçirdikleri bileklerini havaya doğru savuruyorlardı. Tabiki bunların hepsi sembolik yapılan hareketlerdi, kimse kendini dövüp şiddet sergilemiyordu.

Herkes bir alana toplandıktan sonra önce konuşmalar yapıldı bazı siyasiler orada hazır bulunup, bunu reklam amaçlı kullanarak, sizinleyiz mesajları verdikten sonra bir tiyatro oyunu sergilenmeye başladı. İşte o zaman olanlar oldu, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bu büyük grubun içindeki bir çok kişi gözyaşlarına hakim olamıyordu.

Neydi onları bu kadar ağlatan derseniz bildiğim kadarıyla özetleyeyim. Hz. Muhammet’in Ehlibeyt’i (ehlibeyt Hz. Muhammet’in ailesi anlamına gelir) olan Hz. Hüseyin ve akrabaları yine Hz. Muhammet’in Ehlibeyt’i olan Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra Muaviye taraftarlarının zulmünden kurtulmak için göç etmek isterler ve Hz. Hüseyin’e Küfe şehrinden gelen davetle Mekke’den, Küfe’ye yaklaşık 70 kişilik bir grupla göç etmeye karar verirler. Muaviye müslüman olmasına rağmen dini değişik amaçlarla kullanarak bundan güç ve para elde etmeyi hedefleyen bir kişidir. En başından beri Hz. Ali’nin, Halife olmasına engel olmaya çalışmış, kendini halife ilan ederek bunun babadan oğula geçmesini sağlamış ve ölümünden sonra yerine oğlu Yezid’in gelmesini başarmıştır. Şimdide Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra Hz. Hüseyin hedefdedir. İşte tüm bunlardan kurtulmak isteyen bu insanlar Mekke’den ayrılma kararı verir, ancak yolda Muaviye’nin oğlu Yezid komutasındaki ordu tarafından yolları kesilir. Kendilerine itaat ederlerse serbest bırakacaklarını söylemelerine rağmen kimse onlara boyun eğmez. Önce günlerce susuz bırakalıp, Fırat Nehri’nden su almak isteyenlere engel olurlar sonrada Hz. Muhammet soyundan gelen tüm bu insanları Kerbela’da (Kerbela bugün Irak sınırları içindedir) kılıçdan geçirirler özelliklede erkekleri. Bu katliamdan erkek olarak sadece çok hasta olan küçük Hz. İmam Zeynel Abidin kurtulur. Hz. Ali’nin soyundan ve tabiki Hz. Muhammet’in de soyundan gelen bu kutsal kişi Hz. Ali’nin soyunun devam etmesini sağlamıştır.

İşte heryıl bu olayları lanetlemek üzere yüzlerce Ehlibeyt sevdalısı bir araya gelerek bu töreni düzenliyorlar. Şimdi diyeceksiniz ki; bu bir gezi yazısı değil neden burada? Öncelikle dün gördüklerimden çok etkilendiğim için yazmak istedim. Ayrıca bizim için bu yılda birkez yapılan bir fotoğraf gezisi niteliği taşıyor. Daha da önemlisi Cefariler bu toplumda yaşayan değerler olduğu için bu yazı belkide onları biraz daha yakından tanıyıp, bazı insanların varsa ön yargılarının kırılmasına sebep olabilir.

Yorumlar

ali | 23 Kasım 2011, 23:47

imam hüseyin içinneyapsa inanınazdır canımız malımız feda imamhüseyine allahrazıolsun şıhselahattin gündüzden obüylemerasimleri çıkardı

Halkalı Aşura Etkinlikleri

Yorumlar

Yorumunuz?

YURTDIŞINDAN

HABERLER

YURTİÇİNDEN