Ambarlı Yaylası ve Buzul Gölleri

Rize, Ambarlı Yaylası, Gito Yaylasının biraz üzerinde çıkılan ikinci yayladır. Bu göçdeki amaç hayvanların daha çok ot bulmasıdır. Yaylacılar önce Gito’ya gelir orada bir süre kaldıktan sonra ikinci yayla olan Ambarlıya çıkarlar. Yaz sonuna doğru yine Gito’ya inip birkaç gün burada kaldıktan sonra aşağı doğru asıl göç başlar. Bu göç yıllar önce yayan olarak yapılırmış. Komşular toplaşıp yemekler yaparlarmış ve Gito’ya çıkmak birkaç gün sürermiş. Bu birkaç gün tam bir eğlenceymiş. Geceleri ateşler yakılıp şarkılar söylenir, horon tepilirmiş, yemekler hazırlanıp tam bir şölen sofrası kurulurmuş. Geceleri sürüleri vahşi hayvanlardan korumak için nöbetler tutulurmuş. Ambarlıya çıkış yine aynı şekilde hayvanlarla birlikte ve yayan olurmuş.

Günümüzde artık Gito’ya çıkış araçla birkaç saat oradan Ambarlı’ya ulaşmakda bir saat sürüyor. Fakat yaylada bugün bile hala yürümeniz gereken yerler var. Eğer tepelerdeki buzul göllerini görmek istiyorsanız 2,5 saat dik yokuş tırmanışını, 2 saat süren inişi, göze almanız gerekiyor. Göreceğiniz güzellikleri düşününce, Ambarlı’ya gidip mutlaka bu yürüyüşü yapmalısınız diye düşünüyorum. Bunun için yanınızda bir rehberin olması en doğru karar olur. Eğer Gito’da Serhan’ın Koçira Pansiyonunda kalırsanız orada çalışan veya çalışıyormuş gibi yapan arkadaşlardan bir tanesi size severek eşlik edecektir. İki yıldır bu pansiyona gidip, gelmeme rağmen bu arkadaşlar burada çalışıyormu yoksa tatilmi yapıyor anlayamadım.

Tırmanış için Ambarlı Yaylasına arabayla gelip ordan sonra başlıyorsunuz tabana kuvvet yürümeye. Bu tip yürüyüşler için en ideal destek baton kullanmak. Baton için doğa sporları mağazalarında 10 TL den başlayıp yukarı doğru giden bir çok alternatif bulabilirsiniz. Tırmanış yoluna uzaktan baktığınızda bazen kolaymış diyorsunuz bazende kayan taşların üzerinde dik bir yamaçda kalınca ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Fakat benim bu tırmanışlarda hep hissettiğim şey, ben şu anda çok özel bir yerdeyim ve çok keyifli bir iş yapıyorum, bir çok insanın yapamayacağı ve göremeyeceği yerleri görüyorum oluyor. Buda beni hedefe kilitliyor.

İlk tırmandığımız göl veya göller üç göller olarak adlandırılıyor. Bu göllerin isimleri Taraklı, Sandıklı, ve Kuzu gölleri olarakda anılıyor yükseklik 2800 metre. Gölleri yakından görüp biraz daha yukarı doğru tırmandığınızda tepeden üçünü birden fotoğraflayabilirsiniz. Üç göllerden sonra yaklaşık 10-15 dakikalık bir tırmanışla Mohorcok Gölüne ulaşıyorsunuz. Buradan yaklaşık 15 dakika daha tırmanıp en güzel göl olan Balıklı Göle ulaşılıyor. Burada yükseklik 3000 m bu gölde insanlar olta ile balık avlıyorlar. Dağın başında bir göl ve içi balık kaynıyor. Bizde ayakkabılarımızı çıkarıp tırmanışdan dolayı sızlayan ayaklarımızı gölün buz gibi sularında dinlendiriyoruz. Bu göllerin hepsinin etrafı dağlarla çevrili ve göller bulutların üzerinde kalıyorlar. Zaman zaman arkanıza dönüp baktığınızda kendinizi gölün yanında ama bulutların üzerinde buluyorsunuz. O andaki özgürlük hissi ve keyif anlatılacak gibi değil. Lütfen bir gün mutlaka gidip bu güzellikleri yaşayın. Hemde ertelemeden yaşlanmadan bunu hemen yapın.

Balıklı gölden sonra isterseniz dahada ziveye tırmanabilirsiniz veya geri dönüp Gito’nun üst kısmında gün batımı izleyebilirsiniz. Biz geri dönmeyi tercih ettik dönüş yolunda görülmesi gereken bir göl daha var oda Zuha Deresinin Gölü. Bu gölden sonra aşağı iniş yaklaşık 1 saat sürüyor. İnmekde en az çıkmak kadar insanı yoruyor. Çünkü kaymamak için kendinizi sürekli tutarak inmeniz gerekiyor. Ambarlı’ya indiğinizde gün batımına biraz zaman varsa mutlaka yaylada dolaşıp fotoğraf çekmeyi deneyin. Eğer güzel bir ise altınızda mutlaka bir bulut denizi olacaktır. Bulut denizini fotoğraflamak kadar seyretmekte çok keyifli makinanız yoksa gözünüzle fotoğraf çekip bir ömür boyu bunu hafızanızda saklayabilirsiniz.